el-İlm, üç şekilde tefsir edilir:
- Ya’lem, görmek anlamında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Andolsun ki, sizi deneyeceğiz; tâ ki içinizden mücahidleri bilelim [na’lem] (yani, görelim}. (Muham-med/31)
Çünkü Yüce Allah, fiilen cihâd etmeden önce onlardan kimlerin cihâd edeceğini, kimlerin cihâd etmeyeceğini bilmektedir. Onun için bilelim ifadesi, burada görelim anlamındadır. Çünkü mücâhid, fiilen cihâd edinceye kadar -henüz cihâd etmemiş olduğundan- Allah’ın onun cihâdını görmesi sözkonusu değildir, fakat onun cihâd edeceğini bilir.
Yoksa Allah içinizden cihâd edenleri bilmeden [ya’lem] {yani, görmeden} ve sabredenleri bilmeden (yani, belalara sabrettiğinizi görmeden} cennete gireceğinizi mi sandınız?! (Âl-i İmrân/142)
Yoksa Allah içinizden cihâd edenleri bilmeden [ya’lem] (yani, görmeden} bırakılacağınızı mı sandınız?! (Tevbe/16)
Benzeri âyetler çoktur.
- el-îlm kelimesi, bizatihi ilmmanasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Sırlarını ve ilan ettiklerini bilir. (Bakara/77)
Şüphe yok ki O, sözden açığa vurulanı da bilir, gizlediğinizi dcbilir. (Enbiyâ/110)
Bu buyruklardaki İlm ile kasdedilen, “bizatihi ilim”dir. O, yaratmadan öncesini de, olanı da, olacağı da bilir.
- İlm, izin anlamında kullanılır; Hûd süresindeki şu âyette olduğu gibi:
De ki: “{Allah onu ancak ilini yani, izni} ile indirdi.” (Hûd/14)
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
Diğer Yorumlar
EN ÇOK OKUNANLAR
RASTGELE